Türkiye'de Yobazlığın Tarihi

 Türkiye'de "Yobaz" sözcüğü genelde,Aşırı dinci,Bağnaz,Geri kafalı insanları tanımlamak için kullanılır.Oysa bu sözcüğün,aslında,Aşırı Dinci,Sağcı Solcu,Komünist ya da Ülkücü olmakla bir ilgisi yoktur ve yeniliğe kapalı,açık fikirli olmaktan nefret eden tüm insanlar için kullanılabilir.Evet,Nedir Yobazlık?

Elbette,ben burada bir kitap yazmıyorum,yerim sınırlı,bir makale kaleme alıyorum.Ancak Yobazlıkla ilgili bir kitap yazacak olsam,konuyu her Tarihçi gibi,Genç Osman'dan ya da 3.Selim'den başlatmazdım,Fatih'ten başlatırdım.Tüm Osmanlı Tarihi'ne baktığımızda,Yobazlık,kısaca,"İstemezük!" kafasıdır ve Türk Tarihi binlerce İstemezük Vakasıyla doludur.

Ortak kanıya göre,Fatih,Osmanlı'nın En Modern Padişahıydı ve bambaşka bir İmparatorluk hayal ediyordu.Bosna'yı aldı,İtalya'nın bazı bölgelerini aldı,Sarayında,Hurufilerden tutun Hristiyanlara herkese kucak açtı.Şairleri,Bilim İnsanlarını,Farklılıkları koruyup kolladı ve yine ortak kanıya göre,"zehirlenmeseydi" Roma'yı ele geçirme hayali kuruyordu.(Belki de dinler üstü bir "Kayzer" olma hayalî kurmuştu.)İşte Fatih'in ölümünü (ya da zehirlenmesini) ilk "İstemezük Vakası" olarak kabul edebiliriz,çünkü onun fikirleri ve davranışları,zamanının pek çok Yobazını rahatsız ediyordu.

Türk Tarihi,söylediğim gibi,binlerce yobazlık vakasıyla doludur ve bunları zaten herkes bildiği için kısa kısa değineyim=Yavuz,Kanuni,Sarı Selim,Köprülü Ailesi...İşler kötüye gider,Devlet bozulur,Genç Osman Yeniçeri Ocağını kaldırmayı düşünür,vahşice öldürülür,Lale Devri,Patrona Halil İsyanı,Villalara saldırılır,her türlü yenilik yakılıp yıkılır,Sultan 3.Selim reformlar yapmaya kalkar,öldürülür,Sultan 2.Mahmud devri,Yeniçeri Ocağı adeta bir İç savaş havasında kaldırılır,Fes Pantolon getirilir,her türlü yeniliğe düşman yobaz çevre hep direnir vs.vs.

Ben aslında bunları anlatmak istemiyorum,Atatürk ya da İnönü dönemlerini,Inkılaplara yobazların nasıl direndiğini de yazmak istemiyorum,Tarihçiler bunları zaten yazıyor.Ben daha çok Yakın tarihimize ve yobazlığın bu ülkede nasıl egemen olduğuna vurgu yapmak istiyorum.Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nde Yobazlık örnekleri nelerdir?

Ben bunu Ecevit'ten duydum,TRT,Televizyon getirmek istemiş,o sırada sadece Radyo yayını varmış,zamanın tüm solcuları karşı çıkmış,Kronolojiye aldırmadan anlatayım,Devlet Baraj yapmak,GAP Projesi yapmak istemiş,birileri karşı çıkmışlar,Devlet Boğaziçi,FSM Köprüleri yapmak istemiş karşı çıkmışlar,Devlet Gökdelenlere izin vermiş,karşı çıkmışlar...İşte benim anladığım yobazlık tam anlamıyla budur ve yobazlık sağ sol tanımaz! Kişi solcu bile olsa,Yobaz yobazdır!

Yobazlığın her türlü yeniliğe,her türlü açık topluma,hür düşünceye karşı olmak olduğunu anlamamız lazım.Türkiye'de genelde bu konular bir Polemik malzemesidir ve sürekli temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze konur ve de Kamuoyu buna balıklama atlamayı çok sever.

90'lı yıllarda,benim ergenliğimde,bir "Gökkafes" Vakası yaşandı ve Özel televizyonlar haftalarca yayınlar yaptılar.Konu neydi?Birisi Boğaz kenarına Gökdelen dikmişti ve o araziyi alan razıydı satan razıydı,Devlet de Belediye de onayı vermişti,kim karışabilirdi ki?Bunun bir benzeri de,2010'lu yıllar da yaşandı.Moronun biri,kadrajı ayarladı,deklanşöre bastı ve "16-9 kuleleri,Hacı Leylek Camii'nin siluetini bozuyor" yaygarası kopardı ve Medya da buna Mal bulmuş Mağribi havasında saldırıya geçti.Kimisi "Traşlayın o kuleleri!" dedi,kimisi "Yıkın gitsin!" dedi,ben bir yiğit,seküler solcumuzdan beklerdim ki, desin,"Madem silueti bozuyor,o zaman Camiyi yıkın!",ama nerde?!

Konumuz anlaşılmıştır sanırım.Yüzlerce örnek var ki,say say bitmez=Beşiktaş,eski İnönü Stadını yıkıp aynı yere yeni bir stad yapmak istedi,yok Sit alanı,yok tarihi bölge diye adamlara kök söktürdüler.Yeni Stad yapıldı,tüm Medya "Avrupai,taraftar sanki sahada,tezahüratlarda ses desibeli rekoru kırıyoruz" diye övgüye başladı.AKP'nin ilk yıllarında,Sami Ofer adında Yahudi bir İşadamı "Galataport" ihalesini aldı,kıyameti kopardılar,Devlet de ihaleyi iptal etti.Sanırsın ki,İsrail İstanbul'u işgal etti! Sonradan,Doğuş Grubu Galataport'u hizmete açtı ve bugün burasının kime ne zararı var söyleyin?

Aslında bu,Sit alanları,"Yıkın şu Acarkent Villalarını" nidaları,"Altın Madenleri yapacaklar,siyanürle hepimizi zehirleyecekler" paranoyaları,bizim hayatı zerre kadar tanımamamızdan kaynaklanıyor,Dış dünyayı bilmememizden kaynaklanıyor.Düşünün,Taksim Topçu Kışlası yeniden yapılacak diye,Gezi Parkı'ndaki üç beş ağaç yüzünden ülkede neredeyse İç savaş çıkıyordu!

Konuyu toparlayayım=Bu yobazlık elbette,sadece Mimariye,Yeniliğe,İlerlemeye karşı olmakla ilgili değil,kültürün tamamı yobaz!Din,hayattan zevk almayı yasaklıyor,"fani" dünyayı güzelleştirmeyi yasaklıyor,çoğu kişi de,ben zar zor geçiniyorum onlar Villada Plazada yaşıyor düşüncesiyle,bu gibi yeniliklere kin güdüyor.Patrona Halil İsyanı nedenleri de bu!Peki haklılar mı?

İşte Solun asıl yapması gereken burada devreye girmek.Solculuk,Herkes Gecekonduda otursun değil,herkes Villada Plazada yaşasın mantığı olmalı.Yeryüzünün tüm zenginliklerini beraber paylaşalım mantığı olmalı,her şeyi yakıp yıkalım mantığı değil! Patrona Halil kafası bu!

80'li yıllarda Turizm,Otel,Tatil köyü yatırımları başladı.Bir sorun o İşadamlarına kim bilir hangi engellerle karşılaştılar.Her bulduğu harabe binaya "sit alanı" damgası vuran Devlet,Anlı şanlı Ankara Mimarlar Odası,ÇED Raporları vs...Peki niye bugün herkes,yaz gelse de Güney'e aksak hayalinde?

Yobazlık,cehalettir,Gayri medeniliktir,ilkelliktir,Hayattan zevk almayı engellemektir.Elbette çoğu kişi başlığa bakıp,açık saçık giyinenlere,yobazlar kızıyorlar temalı bir yazı okuyacağını düşünebilirdi.Ben Yobazlığın farklı bir detayına parmak basmak istedim.Yoksa herkes biliyor,Dekolte giyersin kızarlar,Haç takarsın kızarlar,Cumhuriyet okursun küfrederler,Şiir yazarsın kızarlar,TRT Sansürleri,Makaslanan filmler,toplatılan kitaplar,gözleriyle linç eden yaşlılar Vs.vs.

Son sözüm şu,İster Sağcı olsun ister Solcu olsun,Ben halimden memnunum,Nuh devrinden kalma Müstakil evimde Vita teneke kutusunda çiçek yetiştirmeyi seviyorum,Modern dünya bana göre değil diyorsanız,Mesela Moğolistan'a gidebilirsiniz.Gerçekten güzel,büyük,doğal ve bozulmamış bir ülke.Steplerde bir çadır kurarsınız,sessiz sedasız yaşarsınız.Cidden!

Böyle düşünüyorsanız,Gidin lütfen,gidin ki,Eski Türk Filmlerinde klişe olan "Ben bu Müstakil evi Müteahhit'e vermem,içinde anılarım var,evimi yıktırıp apartman yaptırmam" tarzı konuşan bunak teyzeler gibi gençliğimizi zehirlemeyin!




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KURTAR BENİ !

Deliriyorsunuz, Haberiniz Yok!

Yes The Toxic Brother,My English Is Not Perfect!