10 Mayıs 2024 Cuma

Türkler ve Renkler Tartışılmaz!

 Benim çocukluğumda,Kırmızı-Lacivert şeritli Kahverengi Gardiyan üniformaları vardı.Orhan Kemal romanlarından uyarlama filmlerde sizin de gözünüze takılmıştır.Jandarmalar da Gri desen değil,Kahverengi desen değil,üzerinde "JANDARMA" bile yazmayan tuhaf bir kıyafet giyerlerdi.Tek hatırladığım,şapkalarında,kırmızı-lacivert bir nokta vardı.Bu onun Jandarma olduğunu belirtirdi.

Tanzimat sonrası Osmanlı kültüründe,değişime ayak direyenler,bir zengin büyük ve güzel bir konak yaptırmaya kalktığında"Ne o,bu dünya da kalıcı mısın?" diye zenginleri aşağılarlarmış.(Bugün hala süren Gökdelen Nefreti bu dinsel nedene dayanır)Bu yüzden,bu dinsel dogmalar yüzünden bizde Çevre ve Mimari gelişmemiştir.Padişahlar bile Camiler dışında,onlarca yüzlerce Saray ya da gösterişli Hükümet binaları,Belediyeler yaptıramamıştır-Çünkü yaptırılan bazı Saraylar,hemen nefret çekmiş,hatta bazı Padişahların tahtına mal olmuştur.(Oysa Mimar Sinan gibi nice Dehalar yetiştiren Osmanlı,istese Camiler dışında,Dinin izin verdiği Hanlar,Hamamlar,Kervansaraylar dışında çok rahatlıkla,sıradan halkın yaşayabileceği mükemmel binalar inşa edebilirdi.)

Beni takip edenler bilir,pek çok kez dile getirdim,bugün Gazete Manşetlerinin ezici çoğunluğu kırmızı-beyaz.Televizyon kanallarının son dakikaları,KJ Altyazıları kırmızı-beyaz.Bakanlık logolorı,Siyasi parti amblemleri kırmızı beyaz...

Ben bu yazıyı kısa keserek meramımı anlatmak istiyorum.Örneğin Seçimlerde oy kullanmaya gittiğimde Okul binalarının iç ve dış cephesine bakıyorum,hepsi Saldım çayıra Mevlam kayıra tarzında! Kimisi mor-gri,kimisi sarı yeşil,kimisi turuncu-lila...Hiç bir ahenk yok,uyum yok.Devlet Binalarının ezici çoğunluğu böyle.E Devlet böyleyse normal Halk aşağı kalır mı?Herkes kafasına göre bir renk seçmiş,boyatmış geçmiş!-Hoş Ülkemin her yerindeki en son 40 yıl önce boyanmış binaları Apartman denilen harabeleri görünce,insan mavi-turuncuya da şükrediyor!(Hem bu binalar niye sürekli iki-üç renk şeritli?Buna kim karar veriyor?Bizim böyle bir kültürümüz mü var ki,atarlı Pakistan Minibüsleri gibi boyuyoruz?)

Ezcümle,biz dinsel dogmalar yüzünden,bu dünyayı güzelleştirmek,Cennete çevirmek gibi bir ideali hiç taşımadık.Sayfalar dolusu yazmak yerine Pragmatik çözümü söyleyeyim,Akdeniz ülkesiyiz,Turizm ülkesiyiz,BEYAZ yapacağız,başka çaresi yok! Böylelikle ahenk olacak,harmoni olacak,Çevre düzenlemesi olacak.Bunu da,Halk yapamaz,Devlet yapacak,Kanunla,yasalarla,cezalarla yapacak,başka çaresi yok.Kendi halimize bırakılınca,ya hepimiz kırmızı-beyaz gazeteler örneğinde olduğu gibi işin cılkını çıkarıyoruz ya da vurdumduymazlıktan salıyoruz gitsin!Bunu ancak Devlet yapabilir ve yapmalıdır da!

Elbette,e Halk yoksul argümanını duyabiliriz.Zeytinburnu civarı,Halk ağzıyla söyleyeyim,7 milyon liraya daire satmayı biliyorlar ama!Su Elektrik faturası öder gibi Evsahipleri bunu da Paşa paşa ödemeliler ve ödeyeceklerdir de!

Benim bu konulardaki düşüncem budur!

28 Ağustos 2023 Pazartesi

Geleceğin Politikacısına Öğütler!

 Politikaya atılmak isteyen her Üniversite mezunu,dahi gencimize,naçizane,şu tavsiyeleri vermek isterdim:

1-Derin kalın olacak.Miden geniş olacak.Her türlü sözü ya da küfrü hazmedebileceksin.Öyle Paranoidler gibi gururlu-onurlu bir kişiliğin varsa,baştan söyleyeyim hiç bu işlere kalkışma.

2-Nabza göre şerbet vermeyi iyi bileceksin.Hem nalına hem mıhına çakmayı iyi bileceksin.Alevi köyüne gittiğinde,Hacı Bektaş'tan girip Pir Sultan'dan çıkmayı;Çerkez köyüne gittiğinde,Kafkas halklarının kederinden girip Şeyh Şamil'den çıkmayı iyi bileceksin.Cıva gibi olacaksın;bulunduğun kabın şeklini alacaksın.Bukalemun gibi olacaksın;Ortama göre renk değiştireceksin.

3-Çok sağlam,çok güvenilir Akrabaların,Yeğenlerin,Kuzenlerin olacak.Bazı 'Küçük iyilikleri' onların hesabına göndereceksin.Mallar mülkler onların adına kayıtlı olacak.Yanlış anlama,insan Varlıklıysa kuzenine ev alamaz mı Canım?Bu çok önemli.!Öyle,Ben Emekli Tarih Öğretmeniyim.Sandıklar patladı,şans güldü,Ben de Milletvekili oldum,bu maaş bana yeter, düşüncesindeysen,Hocam,boşver bu işleri,seni harcarlar,git evinde kitap oku daha iyi!

4-45-50 yaşlarındaysan,Meclise de gelen giden çok olur,25-35 yaş arası kadınlar sana yazılacaktır.E sen de Eşek değilsin,Koskoca Milletvekilisin,arada bir kaçamak yaptığında,asla Otellerde,bilmediğin mekanlarda buluşma.Yeğeninin,Kuzeninin,Şoförünün evini kullan.Zaman kötü(!)Maazallah,Gizli Kamerayla görüntünü alırlar,Sonra hiç böyle şeyler yapmayan,hiç sevişmeyen Necib Türk Milletine rezil olursun!

5-Çok güçlü bir hafızan olacak.Olacak ki,söylediğin yalanları unutmayacaksın.Yoksa Medya seni hep ters köşeye yatırır.

6-Yağ çekmeyi,pohpohlamayı,yaltaklanmayı iyi bileceksin.Gerektiğinde de ana avrat düz gitmeyi bileceksin.Özellikle,senden daha alt Kast'lardaki kişilere,Mesela Meclis Polislerine,Özel Kalem Müdürlerine,Asistanlara,Garsonlara,Güce tapan bu Millete güçlü olduğunu hissettireceksin.

7-Vs.Vs.

Şimdilik bu kadar.Makyavelli'nin 'Prens' kitabı tarzındaki bu öğütlere daha sonra devam edeceğim.Politika Kitapları oku.Fazla içme.Ve de Uydu Kanal Listesinde NTV'yi ve CNN TÜRK'ü başa almayı unutma.Yolun açık olsun.Sevgiler!

15 Nisan 2023 Cumartesi

Yes The Toxic Brother,My English Is Not Perfect!

 En sonunda söyleyeceğimi,en baştan söyleyeyim:Yemin Ederim ki,Ben Türkler kadar birbirinden nefret eden başka bir ulus daha görmedim.'Türk,Türk'ün kurdudur' diye ilk kim söylemişse,vallahi,Bravo,doğru söylemiş.Bu Adamın heykelini dikmek lazım!Ayrıca 'Türkler ve Cehennem Çukuru' fıkrasını da kim uydurduysa yine haklıymış,Onun da heykelini dikmek lazım,unutulmasın!

Konumuz şu:Bu ülkede başarılı olan ya da bu yolda ilerleyen herkesi Aşağıya çekmek için uğraşan azgın bir güruh var.Bunlara Frenkler, 'Haters' adını veriyor,ki bizim ülkede bunlara,bence 'Keş' demek lazım,çünkü zehirle besleniyorlar ve içlerindeki zehri kusmadıkça rahat edemiyorlar.Gerçek Keşler,Esrarkeşler bile bunların yanında masum kalır.

Ben burada 'Artikıl'ı uzatıp kimseyi sıkmak istemem.Konu çok uzun ve yüzlerce örnekle dolu.Bu ülkede başarılı olmuş,Gazeteci,Yazar,Futbolcu,Anchor,Teknik Direktör,Siyasi Parti Genel Başkanı,Milletvekili,İş İnsanı gibi kişilere sorun,o mevkilere gelebilmek için nelerle uğraşmışlar,neleri yutmuşlar öğrenin.Hakikaten inanılmaz bir 'Kin Coğrafyası' burası ve en ufak hatan da,kelleni almak için bekleyen insanlarla dolu.

Örneğin şu bizim 'İngilizce' meselesi.Ben hayatımda bu İngilizce meselesine bu kadar takıntılı başka bir ulus görmedim.'Pulp Fiction' da bile,dikkatli izlerseniz,bu konuya değinilip,dalga geçilir.Yani durum şu,bu ülkede İngilizce konuşsan bir dert,konuşmasan bir dert!İngilizce Öğrensen bir dert,öğrenmesen bir dert!Nasıl mı?

Diyelim ki,BBC World News kanalı,İstanbul sokaklarında röportaj yapıyor,İngilizce bilen derdini anlatıyor,Bilmeyen için de kanal çevirmen kullanıyor,sonra da bir Rektör'e,Dekan'a,Profesör'e gidiliyor,işte dananın kuyruğu da burada kopuyor.Adam Dekan olmuş ki,İngilizce biliyor,ama içinde bir şüphe doğuyor,konuşsam mı konuşmasam mı diye tereddüt ediyor,çünkü Cambridge Filoloji Profesörü Keş Hazretler pusuda bekliyor,Acaba nasıl giydiririz diye!Bu da ülkede resmen bir 'İngilizce Anksiyetesi' oluşturuyor.

Konuyu sadeleştireyim.Bu ülkede bir 'Fatih Terim İngilizcesi','Acun Ilıcalı İngilizcesi','Abdullah Gül İngilizcesi' diye bir realite var ve bunu benim gibi İngilizce bilenler iyi anlar.İngilizcesi çok iyi olmayanlarla bu ülkede yıllardır dalga geçiliyor ve absürd olan şu ki,bunu yaparken de Türkçe yazılarak dalga geçilmesi.Madem İngilizce'yi çok iyi biliyorsanız,'Acun Ilıcalı İngilizcesi'yle' İngilizce yazarak ya da konuşarak dalga geçin de,biz cahiller engin kültürünüzden yararlanalım!Olmaz mı?

Daha dün 'Kenef Sözlük' de şunu gördüm:LinkedIn'ı yazıldığı gibi okuyan Sığır.Evet Hazret böyle bir başlık açmış ve saydırmış.İyi güzel de,bunu Türkçe yerine,İngilizce yazarak yapsaydın (İngilizce 'Yazıldığı gibi okunan' nasıl yazılır dı ya?)daha iyi olmaz mıydı, Keş Kardeş?Böylelikle biz de öğrenmiş olurduk değil mi,Kuzum?

Şimdi ben Neden İngilizce Öğrenemiyoruz?Anlıyorum ama konuşamıyorum gibi eğitim sistemi ile ilgili konulara girmeyeceğim.Bunları zaten ülke 40 yıldır tartışıyor.Ben konunun Etik kısmındayım ve demek istediğim şu:Hepimiz Klavye kullanıyoruz ve Klavye kullanırken nasıl arada sırada hata yapıyorsak,İngilizce konuşurken ya da yazarken hata yapmamız da o derece normal bir durumdur ve bunda utanacak sıkılacak bir şey yoktur.İngilizce konuşurken 'ya acaba incredible mı desem unbelievable mi desem?' diye kendinizden şüphe etmeye başlarsanız,zaten İngilizce konuşamazsınız ve beyniniz Arap Saçına döner.İngilizce hata yapmanız,'in' ve 'on' u sürekli karıştırmanız normaldir ve Hiç bir İngiliz de sizi bunun için küçümsemez.Hem Mükemmel İngilizce konuşacak olsaydınız,Tanrı sizi İngiliz yaratırdı,Türk,Arap,Grek ya da Rus değil!

Sözün özü,İngilizce öğrenmek için binlerce lira harcıyorsunuz ve bunu da sadece susmak için yapıyorsunuz.Yeditepe,Bilkent,Boğaziçi bitirmiş arkadaşlar görüyorum,Ders Metinlerini iyi derecede okuyup anlıyorlar,ama iş konuşmaya ve yazmaya gelince 'Are you Sex?' düzeyinde kalıyorlar.Bu tamamen Psikolojik bir durum ve Özgüven eksikliğiyle ilgili.Benim Tavsiyem,rahat olun,cümleyle anlatamıyorsanız kelimeyle anlatın ve en önemlisi,kasmayın,salın gitsin!Hiç kimse sizden İngiliz Lordu olmanızı beklemiyor!

Son olarak da bizim Keş'lere bir sözüm var.'Sana yapılmasını istemediğin şeyi,sen de başkasına yapma' ahlakı,benim için bir kanundur.Aynı durumda siz olsanız ve size bunları yapsalar,'Sometimes What Can I Do?' gibi Caps'lere konu olsanız,hoşunuza gider miydi?İnsanları rahat bırakın ve Sözlüklerden,Bilgisayar Oyunlarından kafanızı kaldırıp,biraz kitap okuyun ki,İnsan sevgisi sizi bulsun!

Benden bu kadar!

20 Ocak 2023 Cuma

Nasyonal Demokrat Parti Sunar(!)

 Değerli Yurttaşlarımız,az zamanda büyük işler başardık! Ankara'nın en ünlü Ocakbaşı ve Steak House'larında,kebap,rakı ve şalgam suyu eşliğinde yaptığımız uzun istişareler sonunda Partimizin kuruluşunu gerçekleştirdik.Vatana hayırlı olsun!

Burada siz Nazi Yoldaşlarımızı,Pardon 'Dava Arkadaşlarımızı' fazla sıkmadan,Parti Programımızda da yer alan ilkeleri ve vaatlerimizi kısaca Kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.Elbette bunlar sadece bir başlangıç;Partimiz tanındıkça yeni ilkelerimizi ve seçim bildirgelerimizi,'update' edeceğiz,pardon güncelleyeceğiz.(Kim yazdı bu metni,Update ne ya?Bunun türkçesi yok mu?Nasıl Türkçü Bir Parti olacağız?Bunu yazanın topuğuna sıkın akıllansın!)

1:Çocuklarınız doğar doğmaz bize aittir!Çocuklarımız için yeni 'Börte Çine Anaokulu','Asena Kreşi' ve 'Şeyh Şamil Lisesi' gibi yatılı eğitim kurumları oluşturacağız.Çocuklar burada Ömer Seyfettin'in 'Başını Vermeyen Şehit' öyküsü gibi küçük çocukların psikolojisine 'son derece yararlı' öykülerle büyüyecekler.

2:Her yere Büyük Türk Büyüklerinden Yusuf Akçura,Ağaoğlu Ahmet,Hüseyinzade Ali Bey,Gaspıralı İsmail,Ziya Gökalp heykelleri dikeceğiz.(Ziya Gökalp koymayalım demedim mi?Kendisi,malum,Doğuludur,tartışma yaratır.Bunu yazanın diğer topuğuna da sıkın!)

3:Biz elbette Batı Karşıtı Bir Parti değiliz.Batı'nın iyi Audi'lerinden,pardon yönlerinden yararlanacağız.Okullarda,Sokrates,Platon,Ezra Pound,Knut Hamsun,Heidegger,Darwin,Nietzsche gibi değerli yazarları ve düşünürleri okutacağız.

4:İttihad ve Terakki ve 1923-1950 Arası CHP Bize güzel bir miras bırakmıştır,ama yetmez.Biz bunları bile aşmış bir partiyiz ve geçmişe değil geleceğe bakıyoruz.

5:İktidara geldiğimizde ilk işimiz,herkes sakalını bıyığını kesecek.Erkekler 3 numara saç traşı olacak ve herkes zorunlu asker postalı giyecek.

6:Müzik Kanallarında Sefai,Osman Öztunç,Hilmi Şahballı gibi sanatçıların şarkıları çalınacak.

7:Enver Paşa,Talat Paşa ve Atatürk bizim önderlerimizdir ama biz bunları bile aştık,mesela Adolf Hitler'in Kavgam kitabını serbest bırakacağız,isteyen okusun.(Ya bu zaten serbest!Bunu kim eklediyse önce kafasına sıkın,özür dilemezse,topuklarına sıkın!)

8:Kısaca,Biz Alemlere Nizam Vermek için geliyoruz.Ordumuz en az 10 milyon Askerden oluşacak ve dünyaya gücümüzü kanıtlayacağız.vs.vs.

Evet yurttaşlarımız,Biz,Nasyonal Demokrat Parti olarak böylesi kutsal bir yola çıktık ve istenirse Vatan Partisi gibi partilerle de ittifak yapabiliriz.İlerleyen günlerde daha çok vaatlerle karşınızda olacağız.Tengri utandırmasın!Sağolun!Varolun!

13 Aralık 2022 Salı

Toksik Kültür

 Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyorsundur,kampüs bahçesinde arkadaşlarla oturup sohbet ederken,illaki birileri çıkar 'Bu Sivas'da okunur mu ya,Hava buz gibi,şu Hoca kötü,şu Hoca manyak,doğru dürüst içkili bir restaurant bile yok,yurdun suları hiç sıcak akmıyor,manitayla yürüyoruz dik dik bakıyorlar' vs. gibi şeyler söyler,sen de 'beğenmiyorsan çekip gidebilirsin' diyemezsin,toksini yutup derse girersin.

ATT olmuşsundur,Almanya'da bir Hastane'ye girip çalışmak için Almanca Kurslarına gidiyorsundur,komşunun Almancı oğlu gelir,sohbette 'Almanya bitti,sokaklarda yatıyorlar,bir kutu çikolata 20 Euro,biz bile geri dönüş yapacağız da,kızın okulu var,o yüzden kalıyoruz'der,sen toksini yutarsın,o ise tatili biter bitmez Kreuzberg'e geri döner.Üstelik bunlar da işsizlik maaşı,yok bilmem ne desteği,yok bilmem ne katkısıyla Alman Sosyal Devletinin iliğini kemiğini sömüren insanlardır.

'Ben Hacettepe Üniversitesi'nde Türk Halkbilimi okuyacağım,çünkü ilgi alanım bu.Kitaplar yazacağım,mesela bir 'Muazzez İlmiye Çığ' gibi ünlü olacağım,Türk Kültürü'nü Dünyaya tanıtacağım' dersin,duyanlar,'Sen kafayı mı yedin?Onu okuyup ne yapacaksın,Liselerde 'Folklor' mu oynayacaksın,neyle geçineceksin?'derler ve sen toksini yutup,hiç sevmediğin bir bölümde okumaya başlarsın.

Askerlikten sonra hayata atılmak istersin 'Ben bir İşletmeci olacağım,Param da var,Bir Bowling Salonu açacağım' dersin,Amcan,Dayın duyar,seni ortalarına alıp 'Esnaflık Öldü,algısı var vergisi var,sen o parayla bir ev al,sonra da gir bir işe çalış' derler,sen toksini yutarsın,hiç sevmediğin bir işte çalışıp hayatını harcarsın.

Anadolu'da yaşarsın,'Ben İstanbul'a yerleşeceğim,orada hayatımı geçirmek istiyorum' dersin,İstanbullu Teyze oğlun,'İstanbul öldü,Ne idüğü belirsiz insan dolu,2 saatte işe gidiyoruz,3 saatte işten dönüyoruz.Boşver!' der ve sen yine toksini yutup,hiç sevmediğin şehirlerde ömrünü tüketirsin.

Yani Sevgili Okur,'Ben Arkeoloji okuyacağım' dersin,Vazgeçirirler,'Sanat Tarihi okuyacağım'dersin,gülerler;Şu Kızı sevdim dersin,'Davul bile dengi dengine' derler,istemezler,'Ben Astana'ya yerleşip ticaret yapacağım' dersin,'O nerede?' derler,'Şu DACİA'yı alacağım' dersin 'Oğlum o teneke' derler,hevesini kursağında bırakırlar.

Ezcümle,bizim kültürümüz bir 'Toksik Kültür' den oluşur,insanın yaşam enerjisini alırlar,mutlu olmanı engellerler ve bu toksinlerden kurtulmak için de tek çözüm,biraz başına buyruk olmaktır,diğer insanların fikirlerini umursamamaktır.Artık bizden geçti,ama gelecek nesiller için söylüyorum,çocuklarınızı özgür bırakın ve vıcık vıcık ilişkilerden kaçının.İngilizce'de en sevdiğim kelimelerden biri 'Headstrong' dur.Bizde öyle nesiller yetiştirmeliyiz ki bu sözcüğe layık olsun!

15 Kasım 2022 Salı

Pardon,Lavabo Ne Tarafta?

 Ailevi Kumpas-Mafya-Aşiret dizilerini izliyor musunuz?Elbette izliyorsunuz,yoksa ülkem Alamut Kalesi'nden ipini koparmış Haşhaşi tipli insanlarla dolu olmazdı!Yinede dizi izlemek,özellikle bu dizileri izlemek kötü bir şey olmayabilir,yeter ki elinize testereyi alıp,Kayınpederinizi kesmeyin!

İşte bu dizilerde,daha doğrusu tüm yerli dizilerde bir şey dikkatimi çekiyor:Dizide kan gövdeyi götürüyor,kumpaslar çevriliyor;ihanetler,entrikalar,Bizans Oyunları dönüyor,küfürler havada uçuşuyor,sonra da oyuncular sanki çok kibar bir milletmişiz gibi,tuvalete gideceklerinde,'Pardon,Lavabo Ne Tarafta?' diye soruyor.Sanki biraz önce baldızını bıçaklayan ya da karşı aşiretin ağasını vinç'te sallandıran psikopat o değil!Ayrıca herkes bu kadar kibar,bu kadar uygarsa, o zaman bu Kaleşnikoflar,Barettalar,Uziler bu dizilerde ne arıyor?

Efendim,Bizde hep her şeyin taklidini yapmak caiz olduğu için,Medeniyette bir taklitten ibarettir.Bizde her şey İmitasyon bir Medeniyet Ülküsüne dayanır ve rol yapmak bizlerin yazgısında vardır.Bizde medeni insan rolü yaparak sanki Medeniyeti yakalayabileceğimizi sanırız.Oysaki Medeniyet;Düşünce Özgürlüğüyle,Bilim'de,Teknik'de,Mimari'de,Aksiyoloji'de,Çevre Düzenlemesi'nde,Sanayi'de ilerlemeyle olur;öyle çakma Kibarlık Budalası tripleriyle değil!

Düşünün,masada oturuyor,arkadaşlarıyla küfürlü konuşuyor,Mesela Romanlara küfrediyor,onunla bununla alay ediyor,sonra da Garsona dönüp 'Pardon,Lavabo Ne Tarafta?' diye soruyor.Sen önce Medeniyetin ikiyüzlü kibarlık değil,Azınlıklara,Farklılıklara saygı duymak olduğunu öğrensene!Hem Batı'yı taklit edeceksen tam yap ve Amerikalılar gibi 'I am gonna pee' de kalk masadan, ama İzmir-Torbalılı bir Afro-Türk Başkan seçmeyi unutmadan!

İşte kültürel hayatımız o kadar absürd ki,küçücük bir örneğin bile irdelenmesi bize neler gösteriyor.Hem anlamadığım bir şey var,Niye Lavaboyu soruyorsun ki?Madem kibar olacaksın 'Pardon,WC Ne Tarafta?Pardon Pisuar ne tarafta?Pardon,Klozet ne tarafta?' diye sorsan olmaz mı?Lavaboyu ne yapacaksın?Gidip işini lavaboda mı göreceksin?

10 Kasım 2022 Perşembe

MAKE A DIFFERENCE!

 Bülent Ersoy'a 'Diva' diyorlar.Ajda Pekkan'a da Diva diyorlar;Emel Sayın'a da!90'lar'da Fenerbahçeli Oğuz Çetin'e 'İmparator' diyorlardı.Şimdi Fatih Terim de İmparator,İbrahim Tatlıses de.Tıpkı onlarca futbolcu ve aktörün 'Kral' olması gibi!

Bir zamanlar 'Manisa Tarzanı' ünlüydü,filmini bile çektiler.Çocukluğumda kentimizde de bir Tarzan vardı,saç baş dağınık parkta yatardı;onlarca kentte,onlarca Tarzan saç baş dağınık gezerdi.

Kore'ye gittiler,savaştılar,ülkede yüzlerce 'Koreli Ahmet' oldu;Almanya'da çalıştılar,hepsinin lakabı 'Almancı' oldu.

Ülkemde yüzlerce Futbol Kulübü'nün adı,'Orduspor' örneğinde olduğu gibi,'Spor' terimiyle bitiyor.İnsan bir 'Chicago Bulls' ya da 'Houston Rockets' tadı arıyor,bulamıyor.

Ülkemde milyonlarca insan hepsi birbirinin aynı,iki üç renk boyalı,Pakistan Minibüsü gibi atarlı apartmanlarda yaşıyor.Yıllara göre gençliğin hepsi birden aynı saç stilleriyle,aynı telefon markalarıyla geziyor.Pop'çular,Taliban Devlet Sanatçısı gibi sakallı;Kızlar,tayt bot 'Hürrem Saçı' üçgeninde kısıtlı.

Recep İvedik meşhur oluyor,herkes birbirine 'Adam aynı Recep İvedik' diye misal veriyor.Bir yarışma sunucusu 'Emin misin?Son Kararın mı?' diyor;yıl 2022 oluyor,hala bunları tekrarlayıp gülen çıkıyor.'Oğlum bak git!' ya da 'Piston aşağıya indi' ye güldükleri gibi!

Siyasetçilerimiz özellikle Batılıların yanında 'Farklılıklarımız Zenginliğimizdir' vurgusu yapıyor.Oysa bu ülkede farklılık var mı sizce?Biz 40 kişiyiz birbirimizi iyi biliriz hesabı,aslında aynıyız.İcat çıkarma diye diye,Eski köye yeni adet getirme diye diye susturulmuşuz ve Tarih boyunca,bir toplu iğne bile icat edemeden,taklitle,oradan buradan arakla,copy-paste kültürle yaşamışız.Ne zaman ki farklılığı ve yaratıcılığı teşvik ederiz,her farklı düşünene 'Marjinal' yaftalamasından vazgeçeriz, o zaman Kürt Meselesi'ni de çözeriz,Seküler-Dindar kutuplaşmasını da.Haksız mıyım?

Let's Discuss,My Beretta Is Ready!

 İngilizce öğrenmeye ilk başladığım zamanlarda,"Oxford University Press NewHeadway" serisi kitaplarında,"Let's discuss th...